Onun gibi biriyle evlenmekle aptallık yaptım.
- I was a fool for marrying someone like her.
Seninle evlenmek istiyorum.
- I intend to marry you.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Tom Mary ile evlenmek istemiyordu.
- Tom didn't want to marry Mary.
18 yaşından küçükler evlenemez.
- People under 18 cannot marry.
Keşke benimle evlense.
- If only he would marry me.
Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
- She wants to marry her daughter to a doctor.
Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
- Would you want your daughter to marry a guy like me?