fig.: to treat or form as by kneading; to beat

listen to the pronunciation of fig.: to treat or form as by kneading; to beat
الإنجليزية - التركية

تعريف fig.: to treat or form as by kneading; to beat في الإنجليزية التركية القاموس.

knead
{f} yoğurmak
knead
yoğur

Tom hamuru yoğuruyor. - Tom is kneading the dough.

Hiç hamur yoğurdun mu? - Have you ever kneaded dough?

knead
(Gıda) hamur yoğurmak
knead
(Kimya) yoğurma
knead
(Gıda) hamuru yoğurmak
knead
ovmak

Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor. - Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.

knead
kneading trough hamur teknesi
knead
yoğurarak topak haline getirmek
knead
ov/yoğur
knead
kneader hamurkâr
knead
{f} masaj yapmak
الإنجليزية - الإنجليزية
knead
fig.: to treat or form as by kneading; to beat
المفضلات