fig.

listen to the pronunciation of fig.
الإنجليزية - التركية
sek
bird
kuş

Twitter kuşu kötüdür. - The Twitter bird is evil.

Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar. - This bird lives neither in Japan nor in China.

fig
incir

Bizim akşam yemeğimiz bugün çok basit olacak: ekmek, keçi peyniri, incir ve şarap. - Our dinner today will be very simple: bread, goat cheese, figs and wine.

Biraz incir alabilir miyiz? - Can we buy some figs?

bird
{i} kız

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı. - The girl released the birds from the cage.

Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi. - This little girl let the birds escape.

bird
avlamak

Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı. - The mother cat went out hunting birds.

bird
herif
bird
yuha çekme
bird
hindi gibi hayvanlar
bird
kuş tutmak
bird
kuşçu
bird
bird catcher kuş tutan kimse
bird
birdbathkuşların yıkanması için çukurbird cage kuş kafesi
bird
birdav kop
bird
{i} güdümlü mermi
bird
kus
fig
donatım
fig
süslemek
fig
önemsiz
bird
kadın
bird
kişi

Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir. - Fine feathers make fine birds.

bird
insan

İnsanlar kuşları sevmiyorlar. - The people don't like the birds.

Bu kuş insan sesini taklit edebilir. - This bird can imitate the human voice.

bird
tip
fig
i. 1. incir ağacı. 2. incir
fig
Bengal fig Hint inciri
fig
incir ağacı
fig
{k} figurative, figure
fig
{i} üst baş
fig
coprifig
fig
önemsiz herhangi bir şey
fig
(Tıp) İncir, ficus carica (Müshil ve hazmettiricidir)
fig
mulber
fig
Ficus bengalensis
fig
gizlenmesi gereken şeyin örtüsü
fig
figleaf incir yaprağı
fig
{i} giyim kuşam
fig.
المفضلات