تعريف fields في الإنجليزية التركية القاموس.
- alanlar
Birçok yollar ve alanlar sular altında kaldı.
- Many roads and fields were flooded.
Ne yönde ya da hangi alanlarda değişim gerekli?
- In what direction or fields is change necessary?
- ampes
- field
- tarla
Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
- Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
- The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
- field
- alan
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir.
- Nobody is equal to this young woman in the field of music.
- field
- saha
Sahada yeşil çim var.
- There is green grass on the field.
O bizim beyzbol sahamızdır.
- That is our baseball field.
- fields of application
- uygulama alanları
- fields code
- alan kodları
- fields in data source
- (Bilgisayar) veri kaynağındaki alanlar
- fields in query
- (Bilgisayar) sorgudaki alanlar
- fields in table
- (Bilgisayar) tablodaki alanlar
- fields in word objects
- (Bilgisayar) word nesnelerindeki alanlar
- fields of fire
- (Askeri) atış sektörleri
- fields of social policy
- sosyal siyaset alanları
- fields of view
- (Otomotiv) görüş alanları
- fields per row
- (Bilgisayar) satır başına düşen alan
- fields to display in map
- (Bilgisayar) haritadaki alanlar
- fields to merge
- (Bilgisayar) birleştirilecek alanlar
- fields' prize
- (Matematik) fields ödülü
- finite fields
- (Matematik) sonlu alanlar
- field
- {i} bilim dalı
- field
- {i} bilgi alanı
- field
- {f} sahaya çıkarmak
- field
- {i} savaş alanı
Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.
- The wounded soldiers were left in the field.
- field
- {f} cevabı yapıştırmak
- field
- {i} çalışma alanı
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
- Tom's field of study is law.
Ana çalışma alanınız nedir?
- What's your major field of study?
- field
- {f} top atmak (kriket)
- field
- kır
Canım kırlarda dans etmek istiyor.
- I feel like dancing in the fields.
Siyah alaca sığır sürüsü İngiliz kırsalında bir tarlada otlar.
- A herd of friesian cattle graze in a field in British countryside.
- field
- otlak
- database fields
- (Bilgisayar) veritabanı alanları
- display fields
- (Bilgisayar) alanları göster
- electric fields
- (Elektrik, Elektronik) elektrik alanları
- field
- cevaplandırmak
- field
- (Askeri) sahra
Onlar bir Amerikan sahra hastanesine tahliye ediliyorlar.
- They are evacuated to an American field hospital.
- field
- hava meydanı
- field
- (Matematik) cisim
- field
- (Askeri,Jeoloji) arazi
Bu yazar, birliklerle birlikte arazide birkaç yıl geçirdi
- This writer spent several years in the field with the troops.
Yıldızlar sessiz arazilerin üstünde parlıyordu.
- The stars were shining over the silent fields.
- following fields
- aşağıdaki alanlar
- hidden fields
- (Bilgisayar) gizli alanlar
- join fields
- (Bilgisayar) alanları birleştir
- manage fields
- (Bilgisayar) alanları yönet
- number of fields
- (Bilgisayar) alan sayısı
- overlapping fields
- (Bilgisayar,Teknik) örtüşen alanlar
- remove fields
- (Bilgisayar) alanları kaldır
- required fields
- gerekli alanlar
- subject fields
- (Ticaret) konu alanları
- visual fields
- (Tıp,Optik) görme alanı
- Elysian Fields
- cennet bahçeleri
- field
- mera
Meralarda dolaşmayı severim.
- I like to roam about the fields.
- field
- açık arazi
- field
- çalışma
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
- Black people were compelled to work in cotton fields.
Ana çalışma alanınız nedir?
- What's your major field of study?
- field
- iş
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
- Computers have invaded every field.
- field
- etkinlik alanı
- field
- kırlık
- field
- çayır
İnek çayırda otluyor.
- The cow is grazing in the field.
- field
- (at yarışı) yarışmaya katılanlar
- battle fields
- savaş alanları
- coal fields
- kömür alanlar
- field
- (Bilgisayar) Yazılımda Nesne Yönelimli Programlamada (Object Oriented Programming) klaslar içindeki değişkenlere verilen genel ad
- field
- (Bilgisayar) Nesne yönelimli proğramlamda class içindeki değişken
- go by the fields
- alanlarına göre gitmek
- info fields
- bilgi alanları
- invalid or missing required fields
- gerekli yerler geçersiz ya da doldurulmamış
- mandatory fields
- zorunlu alanlar
- required fields
- Gerekli olan alanlar
- wheat fields
- buğday alanları
- additional business fields
- (Ticaret) ek iş alanları
- automatic numbering fields
- Otomatik numaralama alanları
- autonumbered fields
- Otomatik numaralandırılmış alanlar
- child fields
- (Bilgisayar) alt alanlar
- clearing fields of fire
- (Askeri) Ateş sahalarının temizlenmesi
- closing fields
- (Bilgisayar) kapanış alanları
- document fields
- (Bilgisayar) belge alanları
- empty fields
- (Bilgisayar) satırları yazdırma
- field
- fırsat
- field
- {f} (bir spor takımını) sahaya çıkarmak
- field
- top oyunlarında meydancı olmak
- field
- oyun sahası
- field
- savaş meydanı
- field
- (Askeri) SAHRA: Sahraya ve sefere ait madde ve konuları anlatmak için kullanılan genel bir terim. Sahra ordusu (field army), sahra talimnamesi (field manual) gibi
- field
- tesir sahası
- field
- zemin
- field
- bir yarışmaya katılanlar
- field
- etki alanı
- field
- topu yakalayıp atmak
- field
- mezra
- fresh fields and pastures new
- (deyim) yeni yerler
- fresh fields and pastures new
- (deyim) yeni eylem alanları
- fresh fields and pastures new
- (deyim) değişik yerler
- heading fields
- (Bilgisayar) başlık alanları
- master fields
- (Bilgisayar) üst alanlar
- match fields
- (Bilgisayar) alanları eşleştir
- overlapping fields
- ortusen alanlar
- personal fields
- (Bilgisayar) kişisel alanlar
- referenced document fields
- (RD) Gönderme yapılan belge (RB) alanları
- rules related to fields
- (Eğitim) alanlarla ilgili esaslar
- sample fields
- (Bilgisayar) örnek alanlar
- select fields
- (Bilgisayar) alanları seç
- selected fields
- (Bilgisayar) seçilmiş alanlar
- selection fields
- seçim alanları
- separate fields at
- (Bilgisayar) alan ayırıcı
- table entry fields
- Tablo Girdi Alanları
- total fields
- (Bilgisayar) toplam alan sayısı
- unlink fields
- (Bilgisayar) alan bağlantısını kes
- unlock fields
- (Bilgisayar) alanların kilidini aç
- update fields
- (Bilgisayar) alan güncelleştir
- update fields
- alanları güncelleştir
- word fields
- (Bilgisayar) sözcük alanı