fest geworden

listen to the pronunciation of fest geworden
الإنجليزية - التركية

تعريف fest geworden في الإنجليزية التركية القاموس.

gelled
jelleşmiş
set
pekiştirmek
set
kışkırtmak
set
girişmek
set
(Sinema) plato
set
belirginleştirmek
set
kararlı
set
belirlenmiş
set
koleksiyon
set
{f} ayarlamak

Ben düzgün şeyler ayarlamak istiyorum. - I'd like to set things straight.

Yatmaya gitmeden önce çalar saati ayarlamak zorundasın. - You've got to set the alarm clock before you go to bed.

set
{f} batmak

Güneş batmak üzereydi. - The sun was about to set.

Güneş batmak üzeredir. - The sun is about to set.

set
{f} dikmek
set
{f} süslemek
set
{i} mat. küme
set
set square gönye
set
{i} batış

Adam ufkun altında güneşin batışını izledi. - The man watched the sun set below the horizon.

Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz. - If you watch the sun setting on a warm, damp day, you can see the moisture changing the shape of the sun.

set
(isim) set, seri, dizi, takım, yemek takımı, sahne, topluluk, grup, zümre, durum, hal, eğilim, gidiş yönü, gidişat, batma, vaziyet, batış, fide, fidan, yuva (porsuk vb.), alıcı
set
{i} durum

Bu durum sadece savaşla halledilebilirdi. - The situation could only be settled by war.

ألمانية - الإنجليزية
gelled
solidified
set
firmed
fest/hart geworden
consolidated
fest/hart geworden
become hard
festgeworden
solidified
festgeworden
frozen