التركية - الإنجليزية
تعريف fener في التركية الإنجليزية القاموس.
- lantern
The windows are decorated with lanterns.
-Pencereler fenerlerle dekore edilmiştir.
- lighthouse
Do you still want to go to the lighthouse?
-Hâlâ deniz fenerine gitmek istiyor musun?
Tom is a lighthouse keeper and leads a lonely life.
-Tom, deniz feneri bekçisi ve yalnız bir hayat sürüyor.
- torch
Do not show a torch to a blind man walking in the dark.
-Karanlıkta yürüyen kör bir adama el feneri tutma.
- lanthorn
- (Askeri) lights
Could someone get the lights?
-Birisi fenerleri alabilir mi?
- lampion
- (Denizbilim) warping end
- barrel
- (Denizbilim) warping head
- Phanar
- main Greek neighborhood of Istanbul
- (hırsız) dark lantern
- glim
- beacon
- lamp
I bought an ancient lamp.
-Çok eski bir fener satın aldım.
- formerly gaslit streetlamp
- a circular tray suspended from a handle (used by tea and coffee-sellers in Turkey)
- lantern; lighthouse
- flambeau
- lantern; flashlight
- small glass dome or turret admitting light into a building, lantern light, lantern
- cresset
- headlight
- fener balığı
- (Denizbilim) black-bellied angler
- fener balığı
- (Gıda) angler fish
- fener balığı
- (Denizbilim) angler
- fener balığı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) lophius piscatorius
- fener gemisi
- floating light
- fener kulesi
- light house
- fener mili
- (Mekanik) spindle
- fener çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) kniphofia
- fener yapmak veya satmak işi
- flashlight to make or sell the work
- fener alayı
- torchlight procession
- fener balığı
- (Tabiat Doğa) (balık, Fam: Lophiidae) anglerfish, angler, monkfish, goosefish
- fener braketi
- lamp bracket
- fener direği
- lamppost
- fener dişli
- bull gear
- fener dişli
- spur pinion
- fener dişlisi
- lantern wheel
- fener dişlisi
- lantern wheel, lantern pinion, trundle
- fener dubası
- floating light
- fener dubası
- light buoy
- fener dubası
- lightship
- fener gemisi
- lightship
- fener gemisi
- floating light, lightship
- fener harçları
- (Askeri) light house charges
- fener kulesi
- lighthouse
- fener mili
- mandril
- fener mili
- mandrel
- fener parası
- (Kanun,Ticaret) beaconage
- fener pili
- flashlight battery
- fener resmi
- lighthouse dues
- fener rum memuru
- (osmanlı imp.) Phanariot
- fener vergisi
- (Askeri) light dues
- fener vergisi
- (Askeri) light house charges
- fener çarkı
- lantern wheel
- fener ödünç verir misiniz
- Can you lend me a flashlight
- fener şamandırası
- light buoy
- fener-balığıgiller
- (Denizbilim) lantern fishes
- fener-balığıgiller
- (Denizbilim) myctophidae
- Fener balığı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) goosefish
- Fenerler
- lighthouses
- döner fener
- revolving light
- kabaktan yapılmış fener
- jack o' lantern
- karpuz fener
- Chinese lantern
- kâğıt fener
- paper lantern, Chinese lantern
- körüklü fener
- Chinese lantern
- kırmızı fener
- brothel
- kırmızı fener
- slang brothel, whorehouse, cathouse
- kırmızı fener mahallesi
- red lamp/light district
- siyah fener
- dark lantern
- yedek fener
- (Askeri) back-up light
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف fener في التركية التركية القاموس.
- Gemilere yol gösteren ışık kulesi, deniz feneri
- Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı: "Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı."- Ö. Seyfettin
- Tepesinden kulplu kahveci tepsisi, askı
- Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı
- Kahveci tepsisi
- Gemilere yol gösteren ışık kulesi, deniz feneri: "Deniz, bu Japon fenerinden dökülen ışıklar altında ıslak parıltılarla, yanıp sönüyor."- Y. Z. Ortaç
- çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi
- çakaloz
- fener balığı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Fener balığı (Lophius piscatorius), Lophiidae familyasına ait ilginç bir balık türü. Yüzünün önüne sarkan "feneri" ile denizin derinliklerindeki karanlıkta ışık yaparak ufak balıkları avlar. Türkiye'de Akdeniz, Ege denizi ve Marmara denizinde bulunur. Ayrıca Atlantik okyanusundada bulunur
- fener alayı
- Bayram gecelerinde kalabalık halk topluluklarının, ellerinde fener veya meşalelerle şehri dolaşarak yaptıkları gösteri
- fener balığı
- Fener balığıgillerden, vücudunda pek çok ışık verme organı bulunan, tropik denizlerde yaşayan bir balık (Lophius piscatorius)
- fener balığıgiller
- Kemikli balıklar takımının, vücutları basık, derileri çıplak, ağızları çok büyük olan, derin denizlerde yaşayan balıklar familyası
- karpuz fener
- Şenliklerde kullanılan toparlak kâğıt fener
- kırmızı fener
- Genel ev
المصطلحات ذات الصلة
fener
الواصلة
fe·nerالنطق
Resimler
السابق
المفضلات