Köylüler tarafından düşmanca karşılandık.
- We got a hostile reception from the villagers.
Bu denizaltı gezegendeki en düşmanca koşullarda çalışabilir.
- This submarine can operate in the most hostile conditions on the planet.
Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
- I see that I am surrounded by hostile faces.
Bu denizaltı gezegendeki en düşmanca koşullarda çalışabilir.
- This submarine can operate in the most hostile conditions on the planet.
İki ülke birbirine muhalif.
- The two countries are antagonistic to each other.