Onun gelip gelmeyeceği konusunda şüpheliyim.
- I am doubtful whether he will come.
Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.
- Mrs. Harris is very doubtful about her son's future.
Hâlâ kuşkulu görünüyorsun.
- You still look doubtful.
Maçın sonucu kuşkulu.
- The result of the game is doubtful.
Maçın sonucu kuşkulu.
- The result of the game is doubtful.
Oyunun sonucu şüpheli.
- The result of the game is doubtful.
With whom,’ seyde Sir Percivale, ‘shall I fyght?’ ‘With the moste douteful champion of the worlde .’.