Aynı neticeye vardım.
- I've come to the same conclusion.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
- Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.
Ben senin kararlarını onaylamıyorum.
- I don't agree with your conclusions.
Sanırım alt çizgi budur.
- I think that's the bottom line.
Ben aldatılmış olduğum sonucuna vardım.
- I came to the conclusion that I had been deceived.
Seni bu sonuca götüren nedir?
- What led you to this conclusion?
Anlamadan yargıda bulunuyorsun.
- You're jumping to conclusions.
Anlamadan yargıda bulunduğumuz için üzgünüz.
- We're sorry we jumped to conclusions.