there is no point in trying to argue with them.
There's no point in taking a camera. - Bir kamera almanın bir faydası yok.
There's no point in taking a camera.
Bir kamera almanın bir faydası yok.
I think there is no point in trying to persuade him. - Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.
I think there is no point in trying to persuade him.
Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.