O, atın yükünü iple bağladı.
- He fastened the horse's pack with a rope.
Tom emniyet kemerini bağladı.
- Tom fastened his seat belt.
Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.
- Please make sure that your seat belt is securely fastened.
O ona emniyet kemerini bağlamasını tavsiye etti.
- She advised him to fasten his seat belt.
Emniyet kemerini bağla.
- Fasten your seatbelt.
Gerdanlığının tokasını kapadı.
- She fastened the clasp of her necklace.
Araba sürerken emniyet kemerini bağla.
- Fasten your seat belt while driving.
Sürücü bize emniyet kemerlerimizi bağlamamızıı tavsiye etti.
- The driver advised us to fasten our seat belts.
Araba kullanırken emniyet kemerinizi bağlayın.
- Fasten your seat belt when you drive.
O ona emniyet kemerini bağlamasını tavsiye etti.
- She advised him to fasten his seat belt.