Ahır çiftlik evinin tam arkasında.
- The stable is right behind the farm house.
Ahır çiftlik evinin arkasında.
- The stable is behind the farm house.
Geceleyin bir çiftlik evinde durduk.
- We stopped at a farmhouse overnight.
Sami, babası tarafından sahiplenilmiş ayrı bir çiftlik evinde yaşıyordu.
- Sami lived in a separate farmhouse owned by his father.
Sami, babası tarafından sahiplenilmiş ayrı bir çiftlik evinde yaşıyordu.
- Sami lived in a separate farmhouse owned by his father.
Her alanda çiftlik evleri vardı.
- There were farmhouses all over the area.