Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
- Jane's farewell speech made us very sad.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
- A farewell party was held in honor of Mr Smith.
Tom Mary için bir veda partisi yapmamızı önerdi.
- Tom suggested that we have a farewell party for Mary.
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Güle güle ve iyi şanslar.
- Goodbye and good luck.
Anneme ve aileme hoşçakal demek istiyorum.
- I want to say goodbye to my mother and my family.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
- Tom said goodbye to Mary.
Elveda, acımasız dünya.
- Goodbye, cruel world.
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
- Tom kissed Mary goodbye.
He said Farewell! and left.
Vale - Sarah Smith.