farazâ

listen to the pronunciation of farazâ
التركية - الإنجليزية
supposing (that)
supposing (that), let us suppose (that)
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Esası: Farzâ) Meselâ, öyle sayalım ki, farzedelim ki, ola ki, tutalım ki
Diyelim ki, tutalım ki
Diyelim ki, sayalım ki, söz gelişi, ola ki, tutalım ki, var sayalım ki
Diyelim ki, sayalım ki, söz gelişi, ola ki, tutalım ki, var sayalım ki: "Faraza bendeniz beyefendi, ne ticaret yapabilirim, ne memuriyet."- S. F. Abasıyanık
(Osmanlı Dönemi) meselâ, say ki, tut ki, diyelim ki
farazâ
المفضلات