Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz.
- We are groping for a way out of the present situation.
Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
- I need to find a way out of this problem.
İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.
- He saw suicide as the only way out.
Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
- I need to find a way out of this problem.
We're quite a way out now.