Fantasy is often the mother of art.
- Fantazi çoğu zaman sanatın anasıdır.
Tom doesn't know the difference between reality and fantasy.
- Tom gerçeklik ve fantazi arasındaki farkı bilmiyor.
Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.
- Mary'nin kocası gecikmiş yıldönümü yemekleri için onu fantazi Fransız restoranına götürdü.