famous, renowned, prominent; outstanding, conspicuous; high; protruding

listen to the pronunciation of famous, renowned, prominent; outstanding, conspicuous; high; protruding
الإنجليزية - التركية

تعريف famous, renowned, prominent; outstanding, conspicuous; high; protruding في الإنجليزية التركية القاموس.

eminent
yüksek rutbe sahibi
eminent
istimlâk hakkı
eminent
yüksek seçkin
eminent
saygın
eminent
üstün
eminent
olması muhtemel
eminent
seçkin

Picasso seçkin bir ressamdır. - Picasso is an eminent painter.

Anıt seçkin filozof onuruna dikilmiştir. - The monument was erected in honor of the eminent philosopher.

eminent
yüksek
eminent
{s} yüce
eminent
mümtaz
eminent
{s} tanınmış ve üstün, ünlü (kişi)
eminent
şöhretli
eminent
gayet
eminent
{s} yüksek (mevki)
eminent
{s} yüksek (yer)
eminent
1. Yüksek rütbe sahibi, seçkin, üstün, ünlü, mümtaz, güzide
eminent
(sıfat) yüksek rütbeli, yüce, seçkin, ünlü
eminent
{s} ünlü
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} eminent
famous, renowned, prominent; outstanding, conspicuous; high; protruding
المفضلات