familiar intercourse; intimate fellowship or association; close acquaintance

listen to the pronunciation of familiar intercourse; intimate fellowship or association; close acquaintance
الإنجليزية - التركية

تعريف familiar intercourse; intimate fellowship or association; close acquaintance في الإنجليزية التركية القاموس.

conversation
konuşma

Onların konuşmaları devam etti. - Their conversation went on.

Amerika'ya gideceksen, İngilizce konuşmaları öğrenerek daha iyi edersin. - If you are to go to America, you had better learn English conversation.

conversation
sohbet

Onunla uzun bir sohbet ettim. - I had a long conversation with her.

Ben o sohbeti hatırlamıyorum. - I don't remember that conversation.

conversation
muhabbet

Komşumla ilginç bir muhabbet ettim. - I had an interesting conversation with my neighbor.

conversation
{i} söyleşi
conversation
{i} cinsel birleşme
conversation
{i} görüşme

Fadıl her iki tarafın da telefon görüşmesine kulak misafiri oldu. - Fadil overheard both sides of the phone conversation.

Ben sadece biz gitmeden önce Tom'la hızlı bir görüşme yapmak istiyorum. - I'd just like to have a quick conversation with Tom before we leave.

conversation
laf
conversation
karşılıklı konuşma
conversation
iletişim

Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler. - Social relationships influence conversations.

Ortam iletişimi etkiler. - The setting influences the conversation.

conversation
conversation piece dikkati çeken ve kendisinden bahsettiren herhangi bir şey
conversation
muhavere mükâleme
الإنجليزية - الإنجليزية
conversation
familiar intercourse; intimate fellowship or association; close acquaintance

    الواصلة

    fa·mil·iar intercourse; in·ti·mate fel·low·ship or association; close ac·quaint·ance

    النطق

المفضلات