التركية - الإنجليزية
تعريف faks في التركية الإنجليزية القاموس.
- fax
Both Tom and Mary didn't know how to send a fax.
-Hem Tom hem Mary bir faksı nasıl göndereceğini bilmiyordu.
Tom is sending a fax.
-Tom bir faks gönderiyor.
- fax machine
This telephone is connected to the fax machine.
-Bu telefon faks makinesine bağlıdır.
What's the number of the fax machine in this hotel?
-Bu otelde faks makinesinin numarası nedir?
- faximile
- fax, message sent or received through a fax machine
- fax; fax machine
- {i} facsimile
- facsimile machine
- telecopy
- telefaks
- telefax
- faks kağıdı
- Fax paper
- faks göndermek
- to send (sb) a fax
- faks göndermek
- send somebody a fax
- faks yoluyla mesaj göndermek istiyorum
- I'd like to send a message by fax
- faks çekmek
- to send (someone) a fax, fax (someone)
- faks/kopya/tıpkı basım
- (Askeri) facsimile
- giden faks
- (Bilgisayar) outgoing fax
- bilinmeyen faks göndericisi
- (Bilgisayar) unknown fax sender
- bilinmeyen faks makinesi
- (Bilgisayar) unknown fax machine
- birincil faks
- (Bilgisayar) primary fax
- bu benim faks numaram
- This is my fax number
- elektronik faks
- (Bilgisayar) electronic fax
- giden faks sayısı
- (Bilgisayar) outbound faxes
- kolayca faks gönder
- (Bilgisayar) fax friendly
- microsoft faks hizmetleri
- (Bilgisayar) microsoft fax services
- microsoft faks isteği
- (Bilgisayar) microsoft fax request
- microsoft faks sihirbazı
- (Bilgisayar) microsoft fax wizard
- pixel faks kapak sayfası
- (Bilgisayar) pixel fax cover
- taktik dijital faks
- (Askeri) tactical digital facsimile
- tarama ve faks
- (Bilgisayar) scan and fax
- yeni faks
- (Bilgisayar) new fax
- zarif faks
- (Bilgisayar) elegant fax
- zarif faks dot
- (Bilgisayar) elegant fax dot
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف faks في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) (FEKUS) Ölmek
- (Osmanlı Dönemi) İfsat etmek
- (Osmanlı Dönemi) Kırmak, kesr
- Belge geçer
- Belgegeçer
- Kırmak
الإنجليزية - التركية
تعريف faks في الإنجليزية التركية القاموس.
- faks kağıdı
- Facsimile paper