O, İngilizceyi oldukça iyi konuşur.
- He speaks English fairly well.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşur değil mi?
- Tom speaks French fairly well, doesn't he?
Tamam, önerinizi kabul edeceğim.
- All right. I'll accept your offer.
Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı. Ben de aptalım. Öyleyse, tamam.
- It must bother you to have taken a bad master. I'm stupid too. So, it's all right.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Pekala, onu kendi tarzınla yap fakat başarısız olursan beni suçlama.
- All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Burada bir flaş kullanmak doğru mu?
- Is it all right to use a flash here?
Şimdiye kadar her şey yolunda.
- It is all right so far.
Onunla işler yolunda.
- It's all right with him.
That went all right, I suppose.