Periler incecik önlükle dans etti.
- The fairies danced in wispy gowns.
Periler ay ışığında dans ettiler.
- The fairies danced in the moonlight.
O, bir peri rolünü oynadı.
- She acted the part of a fairy.
Ben peri masallarına inanmıyorum.
- I don't believe in fairy tales.
Güzel beyaz elbisesi içinde bir peri gibi görünüyordu.
- She looked like a fairy in her beautiful white dress.
Çocuklar masal dinlemeyi sever.
- The children love listening to fairy tales.
Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
Hobday was wild, mad, and totally away with the fairies.