fair enough: see fair sure enough: see sure

listen to the pronunciation of fair enough: see fair sure enough: see sure
الإنجليزية - التركية

تعريف fair enough: see fair sure enough: see sure في الإنجليزية التركية القاموس.

enough
{s} kâfi

O şimdilik kâfi gelecektir. - That will be enough for the time being.

enough
yeter

Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa. - This story is short enough to read in one lesson.

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

enough
{s} yeterli

Yeterli param olsa,o hoş arabayı alırım. - If I had enough money, I would buy that nice car.

On bin yen yeterli mi? - Is ten thousand yen enough?

enough
yeterince

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

Sana yeterince teşekkür edemem. - I can't thank you enough.

enough
elverir
enough
çıkışmak
enough
interj. yeter, bıktım
enough
yeteri kadar

Sadece yeteri kadar kaynatılır. - It is boiled just enough.

Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu. - I had enough time, so I didn't need to hurry.

enough
bes

Bu yiyecek yeterince besleyici değil. - This food's not nourishing enough.

Bu herkesi beslemek için yeterli yiyecek değil. - This isn't enough food to feed everyone.

enough
oddly enough işin tuhaf tarafı şu ki
enough
(İnşaat) yeterli, kafi
enough
{i} yeterli miktar

Bu, yeterli miktardan daha fazla - It's more than enough.

Yetersiz beslenme, yeterli miktarda yiyecek almama anlamına gelen yaygın bir yanlış kavramadır. - It is a common misconception that malnutrition means not getting enough food.

enough
{ü} bıktım
enough
{s} yeterli, kâfi. z. kâfi derecede
enough
I have had enough ofArtık ondan bıktım Burama kadar geldi
الإنجليزية - الإنجليزية
enough