Dan met a prostitute named Linda.
- Dan Linda adında bir fahişe ile tanıştı.
I think prostitutes are victims and troubled girls.
- Sanırım fahişeler mağdurlar ve sorunlu kızlardır.
The captain, his whore, women and children first!
- Önce kaptan, onun fahişesi, kadınlar ve çocuklar.
Stay away from my husband, you whore!
- Kocamdan uzak dur, seni fahişe!
Karma is a nasty little bitch!
- Karma iğrenç bir küçük fahişedir!
Mary called me a stupid bitch.
- Mary bana aptal bir fahişe dedi.
Does globalisation mean the disappearance of local sluts?
- Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?
Don't dress like a slut.
- Bir fahişe gibi giyinme.
Layla was a hooker herself.
- Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.
Layla knew all the hookers of the neighborhood.
- Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
- Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
I heard that Brush's mother is a prostitute.
- Brush'ın annesinin bir fahişe olduğunu duydum.