She spoke to me in a whisper. - O, benimle fısıldayarak konuştu.
She spoke to me in a whisper.
O, benimle fısıldayarak konuştu.
He whispered to me that he was hungry. - O, bana aç olduğunu fısıldadı.
He whispered to me that he was hungry.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
Tom whispered his darkest secret to Mary. - Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.
Tom whispered his darkest secret to Mary.
Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.