التركية - الإنجليزية
تعريف fısıldamak في التركية الإنجليزية القاموس.
- whisper
It's rude to whisper in front of others.
-Başkalarının önünde fısıldamak nezaketsizliktir.
- mutter
- to whisper (something) to (someone)
- breathe
- buzz
- to whisper, to breathe
- fısılda
- {f} whisper
Tom whispered something to Mary.
-Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.
She whispered to me that she was hungry.
-O, bana aç olduğunu fısıldadı.
- kulağına fısıldamak
- To whisper in your ear
- fısıldama
- muttering
- fısıldama
- whispering
- kulaktan kulağa fısıldamak
- exchange whispers
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف fısıldamak في التركية التركية القاموس.
- Başkalarının duyamayacağı kadar alçak sesle konuşmak, fıslamak
- Başkalarının duyamayacağı kadar alçak sesle konuşmak, fıslamak: "Savcı, kumandanın kulağına birkaç kelime fısıldadı."- A. Gündüz
- fıslamak
- (Osmanlı Dönemi) MUHACEZE
- fısıldama
- Fısıldamak işi
المصطلحات ذات الصلة
fısıldamak
الواصلة
fı·sıl·da·makResimler
السابق
المفضلات