fâtır

listen to the pronunciation of fâtır
التركية - التركية
Fatır Süresi: Kur'an-ı Kerim'in 35. süresi. Fatır, Mekke’de indirilmiş olan 45 ayetlik Kur'an suresidir. Allah’ın yaratıcılığını bildirdiğinden ve ilk ayette geçen Fatır isminden dolayı bu isimle adlandırılmıştır. Fatır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk ayette geçen “el-Melaike” kelimesinden dolayı “Melaike Suresi” diye de anılır. Sürede başlıca, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları, öldükten sonra dirilme, Allah’ın nimetleri ve müminle kafir arasındaki fark konu edilmektedir
(Osmanlı Dönemi) benzeri bulunmayan şeyi yaratan, hârika üstün san atıyla yaratan Allah
FÂTIR
(Osmanlı Dönemi) Benzeri bulunmayan şeyi yaratan. Hârika üstün san'atiyle yaratan. Halkedici Allah C.C
Fatır 1
(Kuran) Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. Yaratmada dilediğini artırır. Doğrusu Allah, her şeye Kadir olandır
Fatır 10
(Kuran) Kudret isteyen kimse bilsin ki, kudret, bütünüyle Allah'ındır. Güzel sözler O'na yükselir, o sözleri de yararlı iş yükseltir. Kötülük yapmakta düzen kuranlara, onlara, çetin azap vardır. İşte bunların kurdukları düzenler boşa çıkar
Fatır 11
(Kuran) Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yaratmış, sonra da sizi çiftler halinde varetmiştir. Dişinin gebe kalması ve doğurması, ancak O'nun bilgisiyledir. Ömrü uzun olanın çok yaşaması ve ömürlerin azalması şüphesiz Kitap'dadır. Doğrusu bu Allah'a kolaydır
Fatır 12
(Kuran) İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı ve kolay içimlidir; diğeri tuzlu ve acıdır. Herbirinden taze balık eti yersiniz; takındığınız süsler çıkarırsınız; Allah'ın lutfuyla rızık aramanız için gemilerin onu yararak gittiğini görürsün. Belki artık şükredersiniz
Fatır 13
(Kuran) Allah, geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar; belirli bir süre içinde hareket eden güneş ve ayı buyruk altına almıştır. İşte bu, Rabbiniz olan Allah'tır, hükümranlık O'nundur. O'nu bırakıp taptıklarınız, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir
Fatır 14
(Kuran) Onları çağırırsanız, çağrınızı işitmezler; işitmiş olsalar bile size cevap veremezler; ama kıyamet günü sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Herşyeden haberdar olan Allah gibi, sana kimse haber vermez. *
Fatır 15
(Kuran) Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız, Allah ise müstağnidir, övülmeğe layık olandır
Fatır 16
(Kuran) Dilerse sizi yokeder, yeniden başkalarını yaratır
Fatır 17
(Kuran) Bu, Allah'a göre zor değildir
Fatır 18
(Kuran) Günahkar kimse diğerinin günahını çekmez. Günah yükü ağır olan kimse, onun taşınmasını istese, yakını olsa bile, yükünden birşey taşınmaz. Sen ancak, görmediği halde Rablerinden korkanları, namazı kılanları uyarırsın. Kim arınırsa, ancak kendisi için arınmış olur; dönüş ancak Allah'adır
Fatır 2
(Kuran) Allah'ın insanlara verdiği rahmeti öneleyebilecek yoktur. O'nun önlediğini de ardından salıverecek yoktur. O, güçlü'dür, Hakim'dir
Fatır 22
(Kuran) Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin
Fatır 23
(Kuran) Sen sadece bir uyarıcısın
Fatır 24
(Kuran) Şüphesiz Biz seni, müjdeci ve uyarıcı olarak, gerçekle gönderdik. Geçmiş her ümmet içinde de mutlaka bir uyarıcı bulunagelmiştir
Fatır 25
(Kuran) Eğer seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara belgeler, sayfalar ve nurlu kitaplar getirmişlerdi
Fatır 26
(Kuran) Sonra Ben, inkar edenleri yakaladım. Beni inkar etmek nasıl olur? *
Fatır 27
(Kuran) Allah'ın gökten su indirdiğini görmez misin? Biz onunla türlü türlü renkte ürünler yetiştirmiş; dağlarda da beyaz, kırmızı, siyah ve türlü renkte yollar varetmişizdir
Fatır 28
(Kuran) İnsanlar, yerde yürüyenler ve davarlar da böyle türlü türlü renktedirler. Allah'ın kulları arasında O'ndan korkan, ancak bilginlerdir. Doğrusu Allah güçlüdür, bağışlayandır
Fatır 29
(Kuran) Allah'ın Kitap'ına uyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık sarfedenler, tükenmeyecek bir kazanç umabilirler
Fatır 3
(Kuran) Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini anın; sizi gökten ve yerden rızıklandıran Allah'tan başka bir yaratan var mıdır? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl aldatılıp da döndürülürsünüz?
Fatır 30
(Kuran) Çünkü Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lutfu ile arttırır. Doğrusu O, bağışlayandır, şükrün karşılığını bol bol verendir
Fatır 31
(Kuran) Bu, sana vahyettiğimiz, öncekileri doğrulayan gerçek Kitap'dır. Allah şüphesiz kullarından haberdardır, görendir
Fatır 32
(Kuran) Sonra bu kitap'ı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır. Onlardan kimi kendine yazık eder, kimi orta davranır, kimi de, Allah'ın izniyle, iyiliklere koşar. İşte büyük lutuf budur
Fatır 33
(Kuran) Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir
Fatır 34
(Kuran) Derler ki: "Bizden üzüntüyü gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir
Fatır 35
(Kuran) Bizi lutfuyla, temelli kalınacak cennete O yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanç gelecektir
Fatır 36
(Kuran) İnkar edenlere cehennem ateşi vardır. Ölümlerine hükmedilmez ki ölsünler; kendilerinden cehennemin azabı da hafifletilmez. Her inkarcıyı böylece cezalandırırız
Fatır 37
(Kuran) Orada; "Rabbimiz! Bizi çıkar; yaptığımızdan başka, yararlı iş işleyelim" diye bağırışırlar. O zaman onlara şöyle deriz: "Öğüt alacak kişinin öğüt alabileceği kadar bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Artık azabı tadınız, zalimlerin yardımcısı olmaz." *
Fatır 38
(Kuran) Allah şüphesiz, göklerin ve yerin gaybını bilir. Doğrusu O kalplerde olanı bilendir
Fatır 39
(Kuran) Sizleri yeryüzüne de hakim kılan O'dur. İnkar edenin inkarı kendi aleyhinedir. İnkarcıların inkarı, Rableri katında yalnız kendilerine olan gazabı arttırır. İnkarcıların inkarı, hüsrandan başka birşey arttırmaz
Fatır 4
(Kuran) Seni yalanlıyorlarsa bil ki senden önce de nice peygamberler yalanlanmıştır. Bütün işler Allah' a döndürülür
Fatır 40
(Kuran) De ki: "Allah'ı bırakıp da taptığınız putlarınıza hiç baktınız mı? Yoksa onların Allah'la ortaklığı göklerde midir? Yoksa Biz onlara kitap verdik de ondaki delillere mi dayanırlar? Hayır; zalimler, birbirlerine sadece aldatıcı söz söylerler
Fatır 41
(Kuran) Doğrusu, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğe onlar zevale uğrarsa O'ndan başka, and olsun ki onları kimse tutamaz. O, şüphesiz Halim'dir, bağışlayandır
Fatır 44
(Kuran) Yeryüzünde gezip, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Onlar, kendilerinden daha kuvvetliydiler. Göklerde ve yerde Allah'ı aciz bırakabilecek yoktur. Şüphesiz O bilendir, Kadir olandır
Fatır 45
(Kuran) Allah insanları işlediklerine karşılık hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde bir canlı bırakmaması gerekirdi. Ama onları belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince gereğini yapar. Doğrusu Allah kullarını görmektedir. *
Fatır 5
(Kuran) Ey insanlar! Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın. Allah'ın affına güvendirerek şeytan sizi ayartmasın
Fatır 6
(Kuran) Şeytan şüphesiz sizin düşmanınızdır; siz de onu düşman tutun; o, kendi taraftarlarını, çılgın alevli cehennem yaranı olmaya çağırır
Fatır 7
(Kuran) İnkar eden kimselere çetin azap vardır. *
Fatır 8
(Kuran) Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse, kötülüğü hiç işlemeyene benzer mi? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Artık onlara üzülerek kendini harabetme; Allah onların yaptıklarını şüphesiz bilir
Fatır 9
(Kuran) Rüzgarları gönderip de bulutları yürüten Allah'tır. Biz bulutları ölü bir yere sürüp, onunla toprağı ölümünden sonra diriltiriz. İnsanları diriltmek de böyledir
FÂTIR SURESİ
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 35. suresi. Melâike Suresi de denir. Mekkîdir