ezel

listen to the pronunciation of ezel
التركية - الإنجليزية
infinity
eternity
immemorial
past eternity öncesizlik
timelessness
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) İbtidası ve başlangıcı olmayan, her zaman var olan
(Osmanlı Dönemi) evveli olmamak, varlığının başlangıcı olmamak. Ezel; mâzi ve istikbâli birden içine alır, tutar
Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik
Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik: "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım."- M. A. Ersoy
ezel ebet
Öncesiz sonrasız bir biçimde
ezel ebet
Ezelden ebede kadar, ebediyen
ezel
المفضلات