O, gözlük olmadan araba kullanamaz.
- He cannot drive without eyeglasses.
Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter.
- Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.
O okumak için gözlük takar.
- He wears eyeglasses to read.
Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
- Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.