exzellent

listen to the pronunciation of exzellent
ألمانية - التركية
mükemmel
mümtaz, mükemmel; birinci evsafta; nefis Qt f (Son) Ekselans; ... Hazretleri (od. Cenaplan); zati dev-letleri (samileri; fahtmaneleri)
الإنجليزية - التركية

تعريف exzellent في الإنجليزية التركية القاموس.

excellent
{s} mükemmel

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

O, mükemmel reflekslere sahip. - He has excellent reflexes.

excellent
ömre bedel
excellent
{s} nefis
excellent
en üstün
excellent
ahım şahım
excellent
berkelam
excellent
çok iyi

Sonuçlar iyi mi? Evet, çok iyi. - Are the results good? Yes, they're excellent.

Tom'un sağlığı çok iyi. - Tom is in excellent health.

excellent
mümtaz
excellent
faik
excellent
{s} kusursuz

Kusursuz bir plan gibi görünüyor. - It does seem like an excellent plan.

excellent
faziletli
excellent
excellently peka1â
excellent
üstün/mükemmel
excellent
mükemmelen
excellent
{s} üstün
ألمانية - الإنجليزية
corking (old-fashioned)
excellently
excellent
extremely well
stellar
superb
prime
capital (old-fashioned)
top-notch
neato