Tom olağanüstü bir kişidir.
- Tom is an extraordinary person.
Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.
- Tom is an athlete with extraordinary strength.
Tom olağandışı bir atlamacıdır.
- Tom is an extraordinary jumper.
Meri olağandışı bir kadın.
- Mary is an extraordinary woman.
Piyanistin sıradışı bir yeteneği var.
- The pianist is endowed with extraordinary talent.
Sıradışı ilişkileri vardı.
- They had an extraordinary relationship.
Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.
- A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.
... But you were extraordinarily skilled, ...
... REIHAN SALAM: That is an extraordinarily broad question ...