express greetings upon meeting someone

listen to the pronunciation of express greetings upon meeting someone
الإنجليزية - التركية

تعريف express greetings upon meeting someone في الإنجليزية التركية القاموس.

greet
selamlaşmak
greet
{f} selam vermek
recognise
f., İng., bak. recognize
greet
selam çakmak
greet
selamlama

Tom'u selamlamak için ayağa kalktılar. - They got up to greet Tom.

Her dilde insanları selamlamayı bilir. - He knows how to greet people in all languages.

recognise
(Ticaret) tahakkuk etmek
greet
selamlamak

Ziyaretçi sınıfa girdiğinde onu selamlamak için ayağa kalktık. - When the visitor entered the room, we stood to greet him.

Tom'u selamlamak için ayağa kalktılar. - They got up to greet Tom.

greet
selamla

Birbirimizi selamladık. - We exchanged greetings.

O, onu neşeyle selamladı. - She greeted him cheerfully.

recognise
tanı

Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu? - Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to?

Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin? - Can you recognise the person in this picture?

recognise
(Ticaret) gerçekleşmek
greet
selamlaşmak selamla/karşıla
greet
{f} çarpmak
greet
{f} kutlamak

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı. - I could not stop by to greet you because I was in a hurry.

greet
{f} karşılaşmak
greet
{f} karşılamak

Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi. - Paul came to Rome to greet me.

Tom Mary'yi karşılamak için oradaydı. - Tom wasn't there to greet Mary.

الإنجليزية - الإنجليزية
recognise
greet
recognize
express greetings upon meeting someone

    الواصلة

    ex·press greetings up·on meet·ing some·one

    التركية النطق

    îkspres gritîngz ıpän mitîng sʌmwʌn

    النطق

    /əkˈspres ˈgrētəɴɢz əˈpän ˈmētəɴɢ ˈsəmˌwən/ /ɪkˈsprɛs ˈɡriːtɪŋz əˈpɑːn ˈmiːtɪŋ ˈsʌmˌwʌn/
المفضلات