Gündüz vakti okumayı severim.
- I like reading by daylight.
Tom gün ışığından önce eve geldi.
- Tom got home just before daylight.
Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
- A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
Budgeting a spy organization can't very well be done in daylight.