الإنجليزية - التركية
تعريف exposed to the sun, bright, clear, fine في الإنجليزية التركية القاموس.
- sunny
- güneşli
Ben, güneşli olacağını sanmıyorum.
-I don't suppose it's going to be sunny.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
-A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- sunny
- günlük güneşlik
- sunny
- neşeli
Çocuk neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor.
-The child captivates everyone with his sunny smile.
- sunny
- sunny side up çevrilmeden pişirilen
- sunny
- güneş gibi
- sunny
- iyi cihet
- sunny
- {s} parlak
- sunny
- sunny side güneşli taraf
- sunny
- ümit verici yön
- sunny
- {s} aydınlık
- sunny
- neşeli/güneşli
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف exposed to the sun, bright, clear, fine في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} sunny
exposed to the sun, bright, clear, fine
الواصلة
ex·posed to the sun, bright, clear, fineالنطق
Resimler
المفضلات