Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Ben bu projeye karşıyım.
- I am against this project.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
O, tehlikeye maruz kaldı.
- He was exposed to danger.
Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
- The commander exposed his men to gunfire.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
- It's against my rules to compromise.
Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.
- The yen appreciated 10 percent against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Şimdi her şey ortada.
- Now everything's exposed.
Tepe ortada, ağaçsız.
- The hill is exposed, with no trees.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
O, tehlikeye maruz kaldı.
- He was exposed to danger.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
- Fadil exposed his dark secret.
... india joining mas several exposed to a preponderance of the object of intense ...
... thousand site exposed to the rough continental climate ...