الإنجليزية - التركية
تعريف experiencing the pleasant feelings caused by something good that was unexpected في الإنجليزية التركية القاموس.
- surprised
- {s} şaşırmış
Haberi duyduğunda, o şaşırmış olabilir.
-She may have been surprised when she heard the news.
O, mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
-She may have been surprised when she received my letter.
- surprised
- hayret etmek
- surprised
- şaşırmak
Şaşırmaktan hoşlanmıyorum.
-I don't like to be surprised.
Habere şaşırmaktan kendilerini alamadılar.
-They couldn't help being surprised at the news.
- surprised
- {f} şaşırt
Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
-What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
Onun sessizliği beni şaşırttı.
-Her silence surprised me.
- surprised
- şaşmak
- surprised
- şaşkın
Tom herkesten daha şaşkındı.
-Tom was more surprised than anybody.
Şu kadınlar konuşamayacak kadar şaşkındılar.
-Those women were too surprised to speak.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف experiencing the pleasant feelings caused by something good that was unexpected في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- surprised
experiencing the pleasant feelings caused by something good that was unexpected
الواصلة
ex·pe·ri·en·cing the Pleas·ant feelings caused by some·thing good that was un·ex·pec·tedالتركية النطق
îkspîriınsîng dhi plezınt filîngz kôzd bay sʌmthîng gîd dhıt wız ʌnîkspektîdالنطق
/əkˈspərēənsəɴɢ ᴛʜē ˈplezənt ˈfēləɴɢz ˈkôzd ˈbī ˈsəmᴛʜəɴɢ gəd ᴛʜət wəz ˌənəkˈspektəd/ /ɪkˈspɪriːənsɪŋ ðiː ˈplɛzənt ˈfiːlɪŋz ˈkɔːzd ˈbaɪ ˈsʌmθɪŋ ɡɪd ðət wəz ˌʌnɪkˈspɛktɪd/
Resimler
المفضلات