Hatta John beklenenden daha iyisini yaptı.
- John did even better than was expected.
Beklenenden fazla para harcadık.
- We spent more money than was expected.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
- The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Tom beklenilenden bir gün daha erken döndü.
- Tom returned one day earlier than expected.
Sanırım o beklenilen şey.
- I think that's to be expected.
Umduğumdan daha uzun beklemek zorunda kaldım.
- I had to wait a lot longer than I expected I'd have to.
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
- You have to expect that to happen once in a while.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Çok fazla şey bekleme.
- Don't expect too much.
Yapmam bekleneni yaptım.
- I did what I was expected to do.
Yapmam beklenen her şeyi yapmak istiyorum.
- I want to do everything I'm expected to do.
Beklendiği gibi ilk sırayı kazandı.
- As expected, he won first place.
Durum benim kontrolümden çıktı. Hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor.
- The situation has gotten out of my control. Nothing is going as expected.
The expected storm never arrived.
I expect that the troops will be defeated.
Let's in, and there expect their coming.
You are expected to get the task done by the end of next week.
... the economics didn't work out quite as one expected, ...
... And that's what people expected. ...