Genişletmek için yer yok.
- There's no room to expand.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.
- Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.
Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz.
- With work, we can expand our markets.
İş bu yıl % 50 oranında genişlemiştir.
- The business has expanded by 50% this year.
Tom işini büyütmek istedi.
- Tom wanted to expand his business.
He expands his business everyyear.
Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.
- University education is designed to expand your knowledge.
Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var.
- In this way, the students of the University have the opportunity to expand their cultural horizons.