İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır.
- The letters q, w and x exist in English.
Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.
- I think that ghosts exist.
Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur.
- It is difficult to prove that ghosts exist.
Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar.
- Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.
Eğer alkol olmasa, hiç birimiz yaşamayız.
- If it wasn't for alcohol, none of us would exist.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.
- Heaven and hell exist only in the human heart.
Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.
- This kind of dog exists only in Japan.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Sivrisinekler varoluşumun felaketidir.
- Mosquitoes are the bane of my existence.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
- We must accept our existence as far as possible.
Bir çalışma orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını artırdığını göstermektedir.
- A study shows air pollution from forest fires exacerbates existing lung problems.
Mevcut kiracıları birikmiş kira borcunu ödemedikleri için mahkemeye vererek tahliye etti.
- He evicted the existing tenants by taking them to court for non-payment of back rent.
O, başka bir varlık düzleminde yaşıyor.
- She lives on another plane of existence.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
Tüketici elektroniği denen üreticiler arasında acımasız bir rekabet vardır.
- Among the manufacturers of so-called consumer electronics, there exists ruthless cut-throat competition.
Sonsuzluk vardır. Burada var...
- Eternity exists. It exists here...
Malezya 1957'de oluştu.
- Malaysia came into existence in 1957.
1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
- In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
- Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
- The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
- Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
- Tom is having an existential crisis.
Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?
- Do you believe that God exists?
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
- God exists, but he forgot the password.
1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
- In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Hayalet varlığı ölümden sonra yaşamın olduğunu kanıtlamaz. Başka bir boyutun unsurları olabilir.
- Ghost existence does not prove that there's life after death. They can be elements of another dimension.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
... It may be that since these things already exist in this regulatory regime where they ...
... garage. We will be able to create life forms that don't exist today. ...