تعريف exhausting في الإنجليزية التركية القاموس.
- {s} yorucu
Jim yorucu bir hafta geçirdi.
- Jim has had an exhausting week.
Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.
- The swimmer, Cindy Nicholas, barely made it ashore at Dover at the end of the exhausting swim, but a spokesman from the Channel Swimming Association announced that she was in very good shape.
- {f} tüket
- tüketerek
- tüketme
- {s} boşaltan
- {s} zahmetli
Flört etme zahmetlidir.
- Dating is exhausting.
- egzoz
- exhausting farming
- aşırı tarım, sömürülmüş tarım
- exhausting the air from
- havayı yorucu
- exhausting farming
- (Tarım) sömürülmüş tarım
- exhausting farming
- (Tarım) aşırı tarım
- exhaust
- tüketmek
- exhaust
- yormak
- exhaust
- inceden inceye tetkik etmek
- exhaust
- bitkin
Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin.
- Beth had to work very hard, and now she is hungry and exhausted.
Tom tamamen bitkindi.
- Tom was completely exhausted.
- exhaust
- yorulmak
- exhaust
- teferruatıyla
- exhaust
- helak etmek
- exhaust
- paçavraya çevirmek
- exhaust
- bitap düşürmek
- exhaust
- tüketme
- exhaust
- tükenme
Yenilenebilir enerji, tükenmeyen enerji kaynağıdır.
- Renewable energy is energy source that can not be exhausted.
- exhaust
- kütekmet
- exhaust
- iflahını kesmek
- exhaust
- çektirmek
- exhaust
- dışarı atma
- exhaust
- bitkinlik
- exhaust
- egsoz
- exhaust
- egzoz dumanı
- exhaust
- bitkin düşürmek
- exhaust
- egzoz supabı
- exhaust
- kirli gaz
- exhaust
- dökmek
- exhaust
- emme
- exhaust
- yorgun düşmek
- exhaust
- yorgun
Tom yorgun görünüyor.
- Tom appears exhausted.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom sounded exhausted.
- exhaust
- bitirmek
- bath exhausting
- banyonun gücünün tükenmesi
- exhaust
- dışatım
- exhaust
- yorgunluktan tüketmek
- exhaust
- egzoz
Dizel egzozunu solumak sağlığımız için kötüdür.
- Inhaling diesel exhaust is bad for our health.
Egzoz sisteminde bir sorun var gibi görünüyor.
- There seems to be some problem with the exhaust system.
- exhaust
- Tüketmek, bitirmek; boşaltmak; boşluk meydana getirmek; kuvvetini tüketmek; (bütün imkânları) denemek; bitap düşürmek, yormak; teferruatıyla incelemek,inceden inceye tetkik etmek; (kim.) eriyebilen maddeleri içinden çıkarmak
- exhaust
- Exhaustchamber: (oto.) çürük gaz kutusu
- exhaust
- Exhaust pipe: egzoz borusu
- exhaust
- {f} kurutmak
- exhaust
- vakumla tozu dışarı atan alet
- exhaust
- (Tekstil) 1. çektirmek 2. bitirmek, kütekmet
- exhaust
- çok yormak
- exhaust
- exhaust pipe egzoz borusu
- exhaust
- exhaustchamber çürük gaz kutusu
- exhaust
- dışatım,v.tüket: n.egzoz
- exhaust
- yor/tüket
- exhaust
- {f} bütün kuvvetini tüketmek, çok yormak
- exhaust
- egzoz borusu
Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.
- I'll have to get a new exhaust pipe for the car.
- exhaust
- {i} çürük gaz
- exhaust
- {f} çıkarmak
- exhaust
- {i} çürük istim
- exhaust
- {f} boşalmak
- exhaust
- boşaltmak