تعريف exercise في الإنجليزية التركية القاموس.
- alıştırma yapmak
Sen alıştırma yapmak için zamanı nasıl bulursun?
- How do you find the time to exercise?
- {f} egzersiz yapmak
Egzersiz yapmak ister misin?
- Do you like to exercise?
Stresten kurtulmak için en iyi yol biraz egzersiz yapmaktır.
- The best way to get rid of stress is to do a little exercise.
- egzersiz
Yürümek iyi egzersizdir.
- Walking is good exercise.
Egzersiz, bir köpek için hayatidir.
- Exercise is vital for a dog.
- alıştırma
Bütün alıştırmaları yarım saatten kısa bir sürede çözdüm.
- I solved every exercise in less than half an hour.
Alıştırma neden önemli?
- Why is exercise important?
- alıştırma egzersiz
- meşk
- {f} kullanmak
Sessiz kalma hakkımı kullanmak istiyorum.
- I wish to exercise my right to remain silent.
- {i} idman
- (Ticaret) işleme koyma
- (Askeri) eğitim
- jimnastik yapmak
- idmanla geliştirmek
- (Ticaret) opsiyonun kullanılması
- antreman yapmak
- egzersiz yaptırmak
Köpeğinize egzersiz yaptırmak için en sevdiğiniz şey nedir?
- What's your favorite way to exercise your dog?
İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.
- To be an interesting person you have to feed and exercise your mind.
- antrenman
- antreman
- tatbikat
- egzersiz/alıştırma yapmak
- {f} alıştırma yap
Sen alıştırma yapmak için zamanı nasıl bulursun?
- How do you find the time to exercise?
- talim
- uygulamak
- {i} yerine getirme
- {f} alıştır
Matematik alıştırmaları için kız kardeşime yardım ediyorum.
- I am helping my sister to do her math exercises.
Bizim alıştırmaları öğretmen düzeltir.
- The teacher corrects our exercises.
- (Kanun) (hak, yetki) Kullanmak
- {f} çalışma yapmak
- {i} çalışma
O, laboratuar çalışmalarının sınavı öncesinde teslim edilmesini şart koşuyor.
- He requires that the laboratory exercises be handed in before the final exam.
- {i} uygulama
- beden terbiyesi
- (Tıp) Hareket yeteneği azalan veya kaybolan bir organ (kol, bacak, el vs)'a eski hareketini kazandırmak amacıyla yaptırılan belirli hareketler, alıştırma, egzersiz
- {f} hareket ettirmek
- tecrübe
- (Askeri) TIBBİ EGZERSİZ, EGZERSİZ: Tıbbi tedavinin bir kolu. Bu tıbbi tedavi "active exercise", "asistive exercise", "conditioning exercise", "heavy resistant exercise", "passive exercise", "progressive exercise", "remedial exercise", "resistive exercise" ve "tolerance exercise" nevilerine ayrılır. Bu terimlere bak
- {i} yapma
O ona her gün egzersiz yapmasını tavsiye etti.
- She advised him to get exercise every day.
Koşmadan önce gevşemek için birkaç egzersiz yapmayı severim.
- I like to do a few exercises to loosen up before I run.
- {f} alıştırmak
- (Tıp) Vücut kaslarını kuvvetlendirmek amacıyla ,germe ve gevşetme şeklind yapılan sistemik hareketler, vücut hareketleri, idman, jimnastik
- harek
Hareketli egzersiz seni terletir.
- Vigorous exercise makes you sweat.
- {i} kullanma
Sessiz kalma hakkımı kullanmak istiyorum.
- I wish to exercise my right to remain silent.
Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.
- Everyone should exercise their right to vote.
- jimnastik
- {f} çalıştırmak
- deney
- {i} yorum
- {i} tören
- {f} göstermek
- (Tıp) eksersiz
- yerine getirmek
- kızgın
- heyecanlı
- alıştırı
- kullanmnak
- exercise area
- (Askeri) eğitim sahası
- exercise book
- müsvedde defteri
- exercise commander
- (Askeri) tatbikat komutanı
- exercise date
- (Ticaret) yürürlük tarihi
- exercise in
- (deyim) eğitmek
- exercise in
- (deyim) çalıştırmak
- exercise log
- (Bilgisayar) çalışma günlüğü
- exercise name
- (Bilgisayar) çalışma adı
- exercise price
- (Ticaret) kullanım fiyatı
- exercise price
- (Ticaret) uygulanacak fiyat
- exercise type
- (Bilgisayar) çalışma türü
- exercise types
- (Bilgisayar) çalışma türleri
- exercise bike
- ekzersiz bisikleti
- exercise power
- yetki kullanmak
- exercise a right
- hak kullanmak
- exercise authority
- (Politika, Siyaset) yetkiyi kullanmak
- exercise book
- ders defteri
- exercise commander
- (Askeri) TATBİKAT KOMUTANI: Bir tatbikata katılan ve emrine verilmiş bulunan kuvvetlere münasip harekat emirleri yayınlayacak olan komutan. Bu komutana; esas emir ve komuta görevine ek olarak, tatbikatı kontrol sevk ve idare ile ilgili sorumluluklar da verilir. Ayrıca bakınız: "commander (s) "
- exercise controler
- (Askeri) tatbikat kontrolörü
- exercise directing staff
- (Askeri) tatbikat yönetim karargahı
- exercise directing staff
- (Askeri) TATBİKAT YÖNETİM KARARGAHI: Bir tatbikatı sevk ve idare etmek için yeterli nitelikler, tecrübe ve tatbikat talimnamelerine tüm olarak vakıf subaylardan oluşmuş kurul
- exercise filled mine
- (Askeri) talim mayını
- exercise id
- (Bilgisayar) çalışma no
- exercise incident
- (Askeri) TATBİKAT OLAYI: Tatbikat sırasında, tatbikata katılan kuvvetlere veya bunların tesislere etkisi olacak ve tatbikata dahil olan ilgili komutanlık ve/veya karargah tarafından bir işlem gerektirecek bir olayın kontrol karargahları tarafından tatbikata sokulması
- exercise incident
- (Askeri) tatbikat olayı
- exercise item
- (Askeri) tatbikat maddesi
- exercise log id
- (Bilgisayar) çalışma günlük no
- exercise message
- (Askeri) TATBİKAT MESAJI
- exercise mine
- (Askeri) manevra mayını
- exercise mine
- (Askeri) tatbikat mayını
- exercise mine
- (Askeri) TATBİKAT EĞİTİM MAYINI: Deniz mayın harbinde, mayın harbi tatbikatlarında kullanılmaya uygun, normal olarak ne zaman ve nerede patlayacağını gösteren, görülebilen ve duyulabilir donanım/cihazlara sahip mayın. Ayrıca bakınız: "mine; practice mine; drillmine"
- exercise of rights
- (Ticaret) edinilecek haklar uygulaması
- exercise of rights
- (Ticaret) hakların kullanımı
- exercise of warrant
- (Ticaret) varantın kullanılması
- exercise one's authority
- yetki kullanmak
- exercise operations director
- (Askeri) tatbikat harekat direktörü
- exercise operations order
- (Askeri) tatbikat harekat emri
- exercise over
- (deyim) üzerinde güç vb kullanmak
- exercise plan
- (Askeri) tatbikat planı
- exercise planning directive
- (Askeri) TATBİKAT PLANLAMA DİREKTİFİ: Tatbikatı planlayan subay tarafından geliştirilen ve tek bir tatbikatta planlamacılara daha ileri ölçüde rehberlik etmesi için tasarlanıp temin edilen tatbikat talimnamesi
- exercise planning instruction
- (Askeri) tatbikat planlama direktifi
- exercise program
- (Askeri) TATBİKAT PROGRAMI: NATO Komutanlığı tarafından belirli bir yıl için planlanmış tatbikat özellikleri
- exercise programme
- (Askeri) tatbikat programı
- exercise related construction
- (Askeri) tatbikatla ilgili inşaat
- exercise sovereignty
- hakimiyet uygulamak
- exercise specification
- (Askeri) TATBİKAT ÖZELLİKLERİ: Tatbikatın genel konsepti, şekli, kapsamı, mahali, amacı, gayeleri, kuvvet ihtiyaçları, politik yönleri, analiz düzenlemeleri ve masraflarını önceden genel hatlarıyla ortaya koyan ana tatbikat gerekleri
- exercise specifications
- (Askeri) tatbikat özellikleri
- exercise sponsor
- (Askeri) tatbikat tertipleyicisi
- exercise sponsor
- (Askeri) TATBİKAT TERTİPLEYİCİSİ: Bir tatbikat görevini alıp, planlanması ve icraatını kendi personeli veya bir tali karargah tarafından yapılmasını emreden komutan
- exercise study
- (Askeri) TATBİKAT ÇALIŞMASI: Bir harita tatbikatı, bir savaş oyunu, bir dizi kurs, bir müzakere grubu, veya bir harekat analizi şeklinde olabilecek bir faaliyet
- exercise study
- (Askeri) tatbikat çalışması
- exercise term
- (Askeri) tatbikat terimi
- exercise term
- (Askeri) TATBİKAT TERİMİ: Bir deneme, çalışma veya tatbikatı belirtmek için özel olarak kullanılan, normalde gizlilik derecesi olmayan iki kelimeden oluşan bir terim. Bir tatbikat terimi, gerçek harekat emirlerinden, karışıklığa sebep olacak emirleri ayırt etmek amacıyla kullanılır
- exercise termination
- (Askeri) tatbikat sonu
- exercise the judicial power
- (Kanun) yargı yetkisini kullanmak
- exercise tolerance
- egzersiz tahammülü
- extent of a military exercise
- (Askeri) askeri tatbikatın kapsamı
- exercises
- egzersiz
Tom, her sabah bazı hafif egzersizler yapmaya çalışır.
- Tom tries to do some light exercises every morning.
Hafif egzersizler kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.
- Moderate exercises will make us feel good.
- exercising
- yerine getirme
- controlled exercise
- (Askeri) kontrollü tatbikat
- exercised
- yerine getirilmiş
- exercised
- yürütülmüş
- exercised
- kullanılmış
- exercised
- uygulanmış
- exercised
- sinirli
- exercised
- heyecanlı
- exercised
- kızgın
- exerciser
- egzersiz aleti
- exercising
- yürütme
- exercising
- tatbik etme
- exercising
- uygulama
- exercising
- kullanma
- isometric exercise
- pasif jimnastik
- perform a military exercise
- (Askeri) tatbikat düzenlemek
- writing exercise
- karalama
- aerobic exercise
- aerobik egzersizi
- anaerobic exercise
- oksijensiz çalışma
- calisthenic exercise
- beden eğitimi
- graduation exercise
- mezuniyet çalışması
- income of exercise
- dönem kârı
- leg exercise
- bacak egsersizi
- military training exercise
- askeri çalışma
- neck exercise
- boyun eksersizi
- stomach exercise
- karın egzersizi
- Exercises
- alıştırmalar
- Exercises
- egzersizler
- exercising
- antrenman
- finger exercise
- parmak egzersiz
- floor exercise
- zemin egzersiz
- military exercise
- Askerî tatbikat, savaş tatbikatı
- pull-up exercise
- (Bilim, İlim) A pull-up iş an upper body compound pulling exercise where the body iş suspended by extended arms, gripping a fixed bar, then pulled up until the elbows are bent and the head iş higher than the hands, utilizing an overhand (pronated) grip. A traditional pull-up relies on upper body strength with no swinging or "kipping" (using a forceful initial movement of the legs in order to gain momentum). The exercise targets mainly the Latissimus Dorsi muscle in the back along with many other assisting muscles. Pull-ups are similar to chin-ups, which are distinct due to the underhand (supinated) grip. The difference iş that palms are facing away from the practitioner in pull-ups, while in chin-ups the palms face toward the practitioner
- strenuous exercise
- yorucu egzersiz
- take exercise
- jimnastik yapmak
- take exercise
- Egzersiz yapmak
- vigorous exercise
- (Spor) Ağır idman
- active exercise
- (Askeri) FAAL AKTİF EGZERSİZ: Hastanın, lüzumlu hareketleri, başkasının yardımına muhtaç olmadan bizzat yapması suretiyle uygulanan tıbbi egzersiz. Ayrıca bakınız, " exercise
- alert exercise
- (Askeri) alarm tatbikatı
- allied exercise publication
- (Askeri) müttefik tatbikat yayını
- allied exercise publications
- (Askeri) MÜTTEFİK TATBİKAT YAYINLARI
- alternate exercise
- (Askeri) yardımcı egzersiz
- alternate exercise
- (Askeri) ALTERNATİF YARDIMCI EGZERSİZ: Sakatlık veya havanın sertliği yüzünden belirli bazı hareketleri yapamayan bir hastanın yapacağı tıbbi egzersiz
- alternate exercise
- (Askeri) alternatif egzersiz
- antenatal exercise
- (Tıp) Gebelik esnasında, doğuma yardımcı olmak üzere karın kaslarını kasma ve gevşetme suretiyle çalıştırmayı amaçlayan egzersizler
- assistive exercise
- (Askeri) YARDIMCI EGZERSİZ: Hastanın, bir öğretmen veya mekanik aletler yardımıyla, belirli hareketleri yapması şeklinde tatbik olunan tıbbi egzersiz
- combat exercise
- (Askeri) MUHAREBE TATBİKATI: Muharebe tekniği ile ilgili olarak yapılan eğitim ve manevralar
- command post exercise
- (Askeri) komuta yeri tatbikatı
- command post exercise
- (Askeri) KOMUTA YERİ TATBİKATI: Komutanı, karargah heyetini ve karargahlar arasında haberleşmeyi içine alan bir tatbikat. Ayrıca bakınız: "exercise", "field exercise" ve "maneuver "'
- conditioning exercise
- (Askeri) GELİŞME EKSERSİZİ: Kas, kalp ve solunum sisteminin (musculocardio respiratory) mukavemet ve genel kudretini belirli sınırlar içinde tutmak ve belirli bir hadde kadar arttırmak maksadıyla yapılan egzersiz
- conditioning exercise
- (Askeri) gelişme egzersizi
- contingency and exercise plan
- (Askeri) muhtemel durum ve tatbikat planı
- controlled exercise
- (Askeri) KONTROLLU TATBİKAT: Temelinde karşılıklı etkileşim tiplerini teşvik etmek amacıyla, planlama makamları tarafından katılan birliklerin bir kısmı veya hepsi üzerinde uygulanan kısıtlamalarla tanımlanan bir tatbikat. Ayrıca bakınız: "free play exercise"
- coordinated exercise
- (Askeri) KOORDİNE EDİLMİŞ TATBİKAT: Bak. "JCS coordinated exercise"
- crisis management exercise
- (Askeri) kriz yönetim tatbikatı
- developing country combined exercise program
- (Askeri) ülke geliştirme birleşik tatbikat programı
- direct exercise
- (Askeri) DİREKT TATBİKAT: Bak. "JCS directed exercise". DIRECT FIRE (SAVUNMA BAKANLIĞI, SAVUNMA KURULU): GÖREREK ATEŞ: Ya toplar ya da komuta aleti ile hedefe doğrudan doğruya nişan alınarak yapılan atış: Bak. "fire"
- exercise book
- alıştırma defteri
- exerciser
- (Askeri) FÜZE KONSTRÜKSİYON DENEME MAKİNASI (HV.): Bir füzenin tabi olduğu gerilme ve titreşimleri meydana getiren ve konstrüksiyon bütünlüğü bakımından füzenin denenmesinde kullanılan bir makina
- field exercise
- ask. kıta tatbikatı
- field exercise
- (Askeri) SAHRA TATBİKATI: Arazide savaş koşulları altında yapılan ve bir tarafın birliklerinin ve silahlarının gerçekten mevcut olduğu, diğer tarafınkilerin hayali olduğu bir tatbikat. Ayrıca bakınız: "command post exercise", "maneuver"
- field training exercise
- (Askeri) sahra eğitim tatbikatı
- free play exercise
- (Askeri) SERBEST OYUN ŞEKLİNDE YAPILAN TATBİKAT: Barış zamanı güvenlik nedenleri ile kısıtlanmış veya sunileştirilmiş, simule (Düzenleme) savaş zamanında kuvvetlerin imkan ve kabiliyetlerinin denenmesinin amaçlandığı bir tatbikat. Ayrıca bak. "controlled exercise"
- grand joint exercise
- (Askeri) genel müşterek tatbikat
- heavy resistant exercise
- (Askeri) AĞIR MUKAVEMET EGZERSİZLERİ: Ağır bir yüke (demir ağırlıklar, gülle vesaire kaldırmak suretiyle) mukavemet ederek yapılan egzersizler. Bak. "exercise"
- joint combined exchange training; joint combined exercise for training
- (Askeri) müşterek muhtelit değişim eğitimi; eğitim amaçlı müşterek muhtelit tatbikat
- joint exercise
- (Askeri) Ortak tatbikat (müttefiklerle)
- joint exercise control group
- (Askeri) müşterek tatbikat kontrol grubu
- joint exercise management package
- (Askeri) müşterek tatbikat yönetim paketi
- joint exercise manual
- (Askeri) müşterek tatbikat elkitabı
- joint readiness exercise
- (Askeri) müşterek hazırlıklılık tatbikatı
- joint system training exercise
- (Askeri) müşterek sistem eğitim tatbikatı
- live exercise
- (Askeri) FİİLİ TATBİKAT: Gerçek kuvvet ve birliklerin kullanıldığı tatbikat
- logistics exercise
- (Askeri) lojistik tatbikat
- major joint exercise
- (Askeri) büyük müşterek tatbikat
- map exercise
- (Askeri) PLAN TATBİKATI, HARİTA TATBİKATI: Muharebe durumları harita üzerinde gösterilmek ve safhaları harita üzerinde halledilmek suretiyle idare edilen taktik veya stratejik tatbikat
- medical readiness training exercise
- (Askeri) sıhhi hazırlılık eğitim tatbikatı
- minor joint exercise
- (Askeri) küçük müşterek tatbikat
- mobilization exercise
- (Askeri) SEFERBERLİK TATBİKATI: Seferberlik planlarının kısmen ya da tamamen uygulanması amacıyla yapılan bir tatbikat
- mobilization exercise
- (Askeri) seferberlik tatbikatı
- muscle exercise
- adele çalışması
- nuclear weapon exercise
- (Askeri) NÜKLEER SİLAH TATBİKATI: Ani harekat hazırlığı ile direkt ilgisi bulunmayan bir harekat. Bir silahın normal depo yerinden çıkarılmasını, kullanılmaya hazırlanmasını, kullanacak bir birliğe teslimini, ve-bir hava aracına yüklenip depoya iadesi dahil-bir eğitim tatbikat arazisindeki hareket ve intikallerini içine alır. Yukarıdaki çalışmaların hepsini veya bir kısmını kapsamakla beraber, fırlatma ve uçuş faaliyetlerini içermektedir. Tipik tatbikat şekilleri; hava aracına yükleme ve indirme tatbikatları, kara hazırlık ve taktik tatbikatları ile birliğin verilen görevi yerine getirme imkan ve kabiliyetinin değerlendirmesi amacıyla yapılan çeşitli denetlemelerdir. Ayrıca bakınız: "immediate operational readiness", "nuclear weapon maneuver"
- officer conducting the exercise
- (Askeri) TATBİKATI İDARE EDEN SUBAY, HAREKAT MÜDÜRÜ: Tatbikatın, kendisine verilen bir kısmında hem turuncu hem mavi durumlarını sevk ve idare eden sorumlu subay. Gerekli ek talimatları yayınlar. Bu subay, ayrıca, bir tatbikat komutanı da olabilir
- officer conducting the exercise
- (Askeri) tatbikat icra eden subay
- officer scheduling the exercise
- (Askeri) TATBİKATI PROGRAMLAYAN SUBAY: Tatbikatı başlatan ve yapılması için emir veren subay. Bu subay tatbikat sahalarının tayini, kuvvetlerin tahsisiyle ilgili temel talimatları ve gerekli koordine edici talimatları yayınlar. Aynı zamanda tatbikatı idare edecek subayları da tayin eder
- passive exercise
- (Askeri) YARDIMLI EGZERSİZ: Hastanın bir öğretmen veya mekanik aletler yardımıyla belirli hareketleri yapması suretiyle uygulanan tıbbi egzersiz. Bak. "exercise"
- passive exercise
- (Askeri) yardımlı tıbbi egzersiz
- physical exercise
- beden eğitimi
- postnatal exercise
- (Tıp) Doğumu takiben karın duvarı ve pelvis tabanı kaslarını kuvvetlendirmek, onlara tonüs kazandırmak amacıyla yapılan egzersizler
- progressive exercise
- (Askeri) TEDRİCİ EGZERSİZ: Hastanın mevcut kabiliyetlerinden başlayıp, bunları yüksek bir dereceye kadar geliştirmek maksadıyla, tedrici artırarak yapılan devamlı ve bir seri halindeki alıştırma hareketleri. Bak. "exercise"
- progressive exercise
- (Askeri) tedrici egzersiz
- remedical exercise
- (Askeri) TIBBİ EGZERSİZ: Hastalık veya sakatlık halinde, yapılan alıştırma hareketleri. Ayrıca bakınız: "exercise"
- resistive exercise
- (Askeri) DİRENCE KARŞI EGZERSİZ, MUKAVEMETE KARŞI EGZERSİZ: Hastanın el ile veya mekanik olarak yapılan hareketlere mukavemet gösterdiği egzersiz. Ayrıca bakınız: "exercise"
- resistive exercise
- (Askeri) dirence karşı egzersiz
- resistive exercise
- (Askeri) mukavemete karşı egzersiz
- rifle exercise
- (Askeri) tüfekli idman hareketleri
- rifle exercise
- (Askeri) TÜFEKLİ İDMAN HAREKETLERİ: Bu hareketlerde, tüfeğin ağırlığı kasların daha fazla kuvvet sarfetmesini gerektirir
- rules of engagement exercise
- (Askeri) çatışma tatbikatı kuralları
- scale of an exercise
- (Askeri) BİR TATBİKATIN ÇAPI (VÜSATİ): Bir tatbikatın gereken veya tahsis olunan kaynaklar açısından büyüklüğü. Bu büyük çaplı, orta çaplı ve küçük olarak NATO'da bir bütünde olduğu gibi sınıflandırılabilir
- seaborne assault landing hour; specific time an operation or exercise begins
- (Askeri) muhasamatın başlama saati
- significant military exercise brief
- (Askeri) önemli askeri tatbikat brifingi
- start of exercise
- (Askeri) tatbikat başlangıcı
- submarine exercise area
- (Askeri) denizaltı eğitim sahası
- submarine exercise coordinator
- (Askeri) DENİZALTI TATBİKATI KOORDİNATÖRÜ: İlgili ülkeler tarafından üzerinde anlaşmaya varılmış olan milli denizaltı tatbikat sahalarını ve sınırlarını sürekli olarak yayınlayan yetkili
- synthesis exercise
- (Askeri) SENTETİK TATBİKAT: Düşman ve/veya dost kuvvetlerin, elektronik veya diğer vasıtalarla, simulatör, radar skopları veya diğer eğitim cihazlarında üretildiği, gösterildiği ve hareket ettirildiği bir tatbikat
- synthetic exercise
- (Askeri) sentetik tatbikat
- tactical exercise
- (Askeri) TAKTİK TATBİKAT: Manevralar ve harita meseleleri gibi, birliklerin ve silahların muharebede kullanılışı ile ilgili tatbikat
- terrain exercise
- (Askeri) arazi tatbikatı
- terrain exercise
- (Askeri) ARAZİ TATBİKATI: Belirli bir askeri durumun hayali kıtalarla ve genellikle yazılı olarak arazide çözüldüğü bir tatbikat
- tolerance exercise
- (Askeri) bedeni tolerans egzersizi
- tolerance exercise
- (Askeri) BEDENİ TOLERANS EKSERSİZİ: Zararlı sonuçlar doğurmayacak olan eksersiz. Ayrıca bak "exercise"
- triangle exercise
- (Askeri) üç köşe teşkili