exciting laughter, odd, silly, mean

listen to the pronunciation of exciting laughter, odd, silly, mean
الإنجليزية - التركية

تعريف exciting laughter, odd, silly, mean في الإنجليزية التركية القاموس.

ridiculous
{s} tuhaf, saçma: Don't be ridiculous! Saçmalama! That's ridiculous! Çok saçma!
ridiculous
{s} anlamsız
ridiculous
maymun gibi
ridiculous
absürd
ridiculous
gülünçlük
ridiculous
entipüften
ridiculous
{s} rezalet
ridiculous
saçma

Kes şunu. Saçmalıyorsun. - Stop it. You're being ridiculous.

Onun hikayesi herhangi birinin inanması için çok fazla saçma. - His story was too ridiculous for anyone to believe.

ridiculous
{s} komik

O şimdiye kadar duyduğun en komik şey. - That's the most ridiculous thing I've ever heard.

Ne komik bir karşılaştırma! - What a ridiculous comparison!

ridiculous
{s} gülünç

Tom onun gülünç olduğunu düşünüyor. - Tom thinks that's ridiculous.

Kendimi Breaking Bad'in sonunun gülünç bir şekilde aceleye getirildiğini düşünmekten alıkoyamıyorum - yine de çok güzel bir dizi ama daha iyi olabilirdi. - I can't help but feel like the ending of Breaking Bad was ridiculously rushed, still an amazing show but it could've been better.

الإنجليزية - الإنجليزية
{a} ridiculous
exciting laughter, odd, silly, mean
المفضلات