except that

listen to the pronunciation of except that
الإنجليزية - التركية
haricinde

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır. - Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.

Suyla vaftiz etmem için beni gönderen kişinin bana söylediğinin haricinde... - Except that the one who sent me to baptize with water told me...

makla beraber
… bir yana
fakat
bir yana
dışında

Ben onun bir piyanist olması dışında onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. - I know nothing about her except that she is a pianist.

Burası dışında, çok basit değil. - Except that here, it's not so simple.

except us
bizim dışımızda
except that

    الواصلة

    ex·cept that

    التركية النطق

    îksept dhıt

    النطق

    /əkˈsept ᴛʜət/ /ɪkˈsɛpt ðət/
المفضلات