examination of consequences; exercise of deliberate judgment; prudence

الإنجليزية - التركية

تعريف examination of consequences; exercise of deliberate judgment; prudence في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

counsel

{i} öğüt

counsel

{f} nasihat etmek

counsel

salık vermek

counsel

nasihat vermek

counsel

basiret

counsel

akıl vermek

counsel

öneri

counsel

tavsiye etmek

counsel

tavsiye

counsel

(isim) danışman; nasihat, tavsiye, öğüt, danışma; niyet, düşünce; avukat, dava vekili, hukuk danışmanı

counsel

{i} tavsiye, fikir, görüş; nasihat, öğüt

counsel

{f} öğüt vermek

counsel

{i} avukat

counsel

{i} niyet

counsel

{i} danışma

Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi. - Tom and Mary decided to go to marriage counselling.

Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi. - Tom and Mary have decided to go to marriage counseling.

counsel

{i} dava vekili

counsel

{i} hukuk danışmanı

counsel

{i} nasihat

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف examination of consequences; exercise of deliberate judgment; prudence في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

counsel

الواصلة

ex·a·mi·na·tion of consequences; ex·er·cise of de·li·ber·ate judgment; Pru·dence