exact, accurate

listen to the pronunciation of exact, accurate
الإنجليزية - التركية

تعريف exact, accurate في الإنجليزية التركية القاموس.

precise
kesin

Her şeyden önce, mantık kesin tanımlar gerektirir. - Above all, logic requires precise definitions.

Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var. - Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.

precise
{s} açık
precise
{s} belli
precise
tam

Tam olarak ne yapıyorsun? - What precisely are you doing?

O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi. - He said he was already more than fifty years old, fifty five, to be precise.

precise
doğru

Daha doğrusu, hayatın anlamı sorunudur. - More precisely, it is the question of the meaning of life.

accurate, exact
Tam doğru
precise
tam, kesin:
precise
çok dikkatli, titiz (kimse)
precise
titizlikle yapılmış (iş)
precise
açık/kesin
precise
muhakkak
precise
(Askeri) DUYARLI
precise
kesinlikle

Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu. - That's precisely why I need to meet Tom.

O kesinlikle aradığımız adam. - He is precisely the man we're looking for.

precise
dakiklik
precise
kesinlik ve açıklıkla ifade edilmiş
precise
kesinlik

Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu. - That's precisely why I need to meet Tom.

O kesinlikle aradığımız adam. - He is precisely the man we're looking for.

precise
kural dışına çıkmayan
precise
{s} tam, kesin: a precise definition of the word sözcüğün tam karşılığı. at the precise moment of his arrival tam geldiği anda
precise
preciselydikkatle
الإنجليزية - الإنجليزية
precise
exact, accurate
المفضلات