I can show the documents to you.
- Evrakları sana gösterebilirim.
I put the documents you requested on your desk.
- İstediğin evrakları masana koydum.
I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
- Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
Hand in your papers at once.
- Evraklarını derhal teslim et.
Can you gather all of the papers together?
- Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
- Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
The new document system is worth $4,000.
- Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
Tom put the document on Mary's desk.
- Tom evrakı Mary'nin masasına koydu.
I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
- Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
All the papers were taped up and kept in the safe.
- Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
The treaty is now a dead letter.
- Antlaşma artık ölü bir evrak.
My briefcase is full of papers.
- Evrak çantam kağıtlarla doludur.
I checked my briefcase and umbrella in the cloakroom.
- Vestiyerde evrak çantamı ve şemsiyemi kontrol ettim.