evraklar

listen to the pronunciation of evraklar
التركية - الإنجليزية
archives
muniments
documents

These documents were printed on recycled paper. - Bu evraklar geri dönüştürülmüş kağıda bastırıldı.

I thought you might want to look over these documents. - Bu evraklara göz gezdirmeni isteyebileceğini düşündüm.

papers

All the papers were taped up and kept in the safe. - Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.

The spy burned the papers. - Casus evrakları yaktı.

evrak
papers

Can you gather all of the papers together? - Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?

The spy burned the papers. - Casus evrakları yaktı.

evrak
{i} document

I attached my signature to the document. - Evraka imzamı ekledim.

I put the documents you requested on your desk. - İstediğin evrakları masana koydum.

evrak
paper

All you have to do is sign this paper. - Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.

Hand in your papers at once. - Evraklarını derhal teslim et.

evrak
(Askeri) records
evrak
(Ticaret) deed
evrak
{i} letter

The treaty is now a dead letter. - Antlaşma artık ölü bir evrak.

evrak
brief

I mean... my life, Dima said. Anyway, there's 3,000,000 BYR in this briefcase. - Dima; Hayatımın anlamı... dedi. Nasıl olursa olsun bu evrak çantasında 3 milyon Belarus Rublesi var.

I checked my briefcase and umbrella in the cloakroom. - Vestiyerde evrak çantamı ve şemsiyemi kontrol ettim.

evrak
documents, papers
التركية - التركية

تعريف evraklar في التركية التركية القاموس.

EVRAK
(Osmanlı Dönemi) (Vakar C.) Sahifeler. Yapraklar
evrak
Yazılmış kitaplar, mektuplar veya yazılar: "Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi."- S. Ayverdi
evrak
Yazılmış kitaplar, mektuplar veya yazılar
evrak
Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları
evraklar
المفضلات