evliye

listen to the pronunciation of evliye
التركية - الإنجليزية
married to
evli
married

Felicja is married to a handsome man called Lazarz. - Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.

Larry Ewing is married and the father of two children. - Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.

evli
wed

Our wedding anniversary is coming soon. - Evlilik yıl dönümümüz yakında geliyor.

Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection. - Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

evli
{s} handcuffed
evli
hitched
evli
married, hitched
evli
connubial
evli
having (so many) houses
التركية - التركية

تعريف evliye في التركية التركية القاموس.

evli
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek): "İlk tanıştığı adamlara derhâl evli olup olmadıklarını sorar."- R. H. Karay
evli
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek)
evli
Herhangi bir sayıda ev bulunan (yer)
evli
Evi olan
evliye
المفضلات