evli

listen to the pronunciation of evli
التركية - الإنجليزية
married

Tom asked me how long my parents had been married before they separated. - Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.

I am married and have two children. - Evliyim ve iki çocuğum var.

wed

Because he was unemployed, their wedlock failed. - O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.

Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection. - Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

hitched
married, hitched
connubial
handcuffed
having (so many) houses
evli kadın
married woman

Tom continued his relationship with that married woman. - Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.

evli insanlar
married people
evli kadın
senora
evli kadınlar
married women
evli çiftler
married couples
evli adam
married man
evli barklı
married and having a family
evli barklı adam
family man
evli evine, köylü köyüne!
(Konuşma Dili) Let's break up and go home!
evli hanıma yakışır
uxorial
evli kadın
feme covert
evli kadın
squaw
evli kadın
matron
evli kişi
married person
evli misiniz
Are you married
evli mükellefler
(Ticaret) married taxpayers
evli olduğu kişiyi öldüren
mariticide
evli olduğu kişiyi öldürme
mariticide
evli olma
connubiality
evli olmadan birlikte yaşayan
(Argo) shacked
evli olmayan anneler
unmarried mothers
evli olmayan babalar
unmarried fathers
(evli) bayan
mrs
yeni evli
just married
evli çift
married couple
bekar mısın evli mi?
are you single or married?
evliler
married
evliler
weds
yeni evli
Newlywed

Tom and Mary are still newlyweds. - Tom ve Mary hala yeni evliler.

Tom and Mary are newlyweds. - Tom ve Mary yeni evliler.

bekar mısın evli misin?
are you single or married?
bekar mısınız evli misiniz?
are you single or married?
iki evli
bigamous
yeni evli
newly wed
çocuk yaşta evli kadın
child wife
التركية - التركية
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek): "İlk tanıştığı adamlara derhâl evli olup olmadıklarını sorar."- R. H. Karay
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek)
Herhangi bir sayıda ev bulunan (yer)
Evi olan
evli barklı
Evlenmiş, çocukları olan (kimse)
Alka Evli
Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri
Kara Evli
Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri
tek evli
bakınız: tek eşli
الإنجليزية - التركية

تعريف evli في الإنجليزية التركية القاموس.

evli misin
are you married
evli
المفضلات