İşi herkesten daha iyi yaptı.
- He did the work better than anyone else.
Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.
- Tom is better at science than anyone else in his class.
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
- He is richer than anyone else in this town.
Tom başka herkesten önce oradaydı.
- Tom was there before anyone else.