You can't have lost your coat in the house.
- Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.
In those days, he lived in the house alone.
- O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.
If it rains tomorrow, I will stay at home all day.
- Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
Will you stay at home tonight?
- Bu gece evde mi kalacaksın?
She has lunch at home.
- Öğle yemeğini evde yedi.
If it rains tomorrow, I will stay at home all day.
- Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
I'd rather go out than stay indoors.
- Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
It rained heavily all day, during which time I stayed indoors.
- Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.
Tom has to stay in the house because he has the chicken pox.
- Tom su çiçeği olduğu için evde kalmak zorunda.
It's a shame to stay indoors on a day like this.
- Böyle bir günde evde kalmak bir utanç.
Tom likes to stay home and read books on weekends.
- Tom hafta sonlarında kitap okumak için evde kalmaktan hoşlanır.
Does Tom have to stay home today?
- Tom bugün evde kalmak zorunda mı?