The horse is a domestic animal.
- At evcil bir hayvandır.
Neither wild nor domestic animals appear to have any premonition of death.
- Ne vahşi, ne de evcil hayvanların ölümle ilgili herhangi önsezileri var gibi görünüyor.
The British people in general are extremely fond of their pets.
- İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
They wanted to give Koko a new pet.
- Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
Tom caught a wolf and tried to tame it.
- Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.
The birds are so tame they will eat from your hand.
- Kuşlar o kadar evcil ki onlar sizin elinizden yiyecekler.
Cats were domesticated by the Egyptians.
- Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.
During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin.
- Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.